Şeytan Dövmesi

Birçok inanış ve mitolojide, insanlığı kötülüğe sürükleyen, adaletsizliği, açgözlülüğü simgeleyen bir olgu olarak karşımıza çıkar şeytan. Kırmızı renge büründürülerek resimlerde tasvir edilmiştir.

Aslına bakarsak hepimizin şeytanı farklıdır. Kimimize göre boynuzlu, kimimize göre ters ayaklı veya keçi ayaklı, kuyruklu da olabilir figür olarak. Hepimiz bildiği tek şey kötü olduğudur.

Tolstoy’un Şeytan adlı romanında ise şeytan kadınla özleştirilmiştir. Kadının baştan çıkarıcılığı, irade ve baştan çıkarılma olguları şeytanı karşımıza bir kadın olarak çıkarmıştır.

Al Pacino ve Keanu Reeves’in başrollerinde yer aldıkları Şeytan’ın Avukatı (Devil’s Advocate)  filminde ise şeytan karizmatik, yakışıklı, varlıklı ve çok zeki bir erkek olarak karşımıza çıkmıştır.

Şeytan; hırs, kıskançlık, aşk, cinsellik gibi insan doğasında yer alan birçok duyguyu da barındırdığı için sanıyorum insana en çok benzeyen dinsel figürlerden biridir.  Bu yüzden, ego ve idimize dönük yaptığımız her şey aslında biraz şeytanidir.

Kumar ve benzeri şans oyunlarında kullanılan “Şeytanınız bol olsun.” sözü aslında bize hem bu tip olguların kötücül olduğunu hem de aslında zaman zaman kötücül olguların bize iyi gelebileceğini de anlatmaktadır.

Hepimizin içinde şeytani duygu ve fikirlerin var olduğunun farkındayız. Özgür iradenin sembolü olduğu konusunda da hemfikir olan insanların sayısı da azımsanamayacak kadar az.

Şeytan dövmesi yaptıranlar; öncelikle cesur, içindeki kötücül duygu ve fikirlerinin, cinselliğinin, kibrinin, hırsının bilincinde olan,  özgür iradelerinden  vazgeçmeyen kişilerdir.