Kılıç tarih boyunca bir çok uygarlık tarafından kullanılmış, ateşli silahların icadından önce insan oğlunun iktidar gücünü ortaya koyup uygulayabilmesi için kullandığı çeşitli boyutlarda olabilen, keskin kenarlı, sivri uçlu bir silahtır.

Kılıcın boyutu tarihler boyunca,farklı uluslarda,farklı boyutlarda olmuştur.Örneğin Fransızların kılıçları demir olmasına rağmen biraz ağırdı. Romalıların Gladiusları küçüktü ve demirden olmasına rağmen daha hafifti.

Türkler Orta Asya’ya göç edince kılıç yapım merkezleri kurarlar. Kılıç geleneği Selçuklular ve Osmanlı dönemlerinde devam eder. Anadolu kılıçlarını batının kılıçlarından ayıran özellik; eğri, çok su verilmiş ve eğriliklerinden dolayı çok rahat kullanılabilir olmalarıydı. Türkler kılıca, üzerine yemin edilebilecek derecede önem atfederken, demir ve onu eriten ateşin ruhsal bir yönü olduğunu savunmuşlardır. Yetenekli bileklerde kılıç harikalar yaratabilirdi ve Eski Türk uygarlıklarında süvariler, atları ve kılıçları ile gömülmek istemişlerdir.

Kılıcı bir dövme seçeneği yaptıran şey, öncelikle, kılıcı güzel göstermek için kınlarına çizilen, çeşitli folklorik, etnik desenlerdir. Tarih boyunca bütün uygarlıklar, kınlarına, çeşitli desenler çizmişler, savaşa gidenlerin geri gelmeleri için yazdıkları duaları, kılıç kınlarına işlemişlerdir. Ayrıca kılıç dövmesinin etrafına bir çok başka dövme konusu olacak ‘tatto’lar da girebilir. Örneğin kılıcın etrafına sarılmış bir kobra yılanı ya da kılıcın sapını bir melek ya da kuş kanadı olarak hayal edin.. Ya da yılmaz bir savaşçının elinde olabilir kılıcınız.. Bütün bu yazdığımız diğer dövmelerin anlamlarına bakmak için boluğumuzu gezebilirsiniz..

Kılıç, insanın,zor bir maden olan demir üzerinde ateşle neler yapabileceğinin en güzel kanıtlarından biridir. Hatta isterse onu bir savaş aleti haline getirebilir. Eğer eski zaman kahramanlıkları ilginizi çekiyorsa, ateşli silahla uzaktan dövüşmeyi değil, yakın temasla mücadeleyi sahici buluyorsanız, sadece bir kılıç dövmeniz eksik demektir.